HATAY Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün hizmet binasının enkazında 21 gündür nöbet tutan ve topladığı resmi belgeleri savcılığa teslim eden avukat Ömer Meşe, “Yağmur yağarsa, tüm evraklar imha edilecek resmi kadro ataması olmadığı ve avukat arkadaşlar buraya gelmediği için gönüllü arıyorum.” söz konusu.
İstanbul Barosuna kayıtlı avukat Ömer Meşe, depremlerde hasar gören Hatay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne ait hizmet binasının 4 bölümü ve 1 bölümü enkaz altında kalan belgelerin korunması için nöbet tutuyor. ağır bir makine tarafından yok edildi. Meşe, Hatay il merkezi ve ilçelerindeki molozlardan yapı kontrol raporları, beton analizleri, depreme dayanıklılık testleri gibi birçok resmi belgeyi toplayarak savcılığa teslim ediyor.
Sorumluların kimlik tespiti için ıslak imzalı tüm belgelerin nöbet tuttuğu enkazda olduğunu söyleyen Meşe, şimdiye kadar 500 belge ve onlarca çuval belgeyi savcılığa teslim ettiğini söyledi. Oak, en az 10 kat daha fazla belge ve topladığı resmi belgelerin enkazda olduğunu söyledi. Enkazın korunaklı bir alana taşınması ve belgelerin saklanması talebine yanıt alamadığını belirten Meşe, kentteki hava koşullarına dikkat çekti. Oak, yağmur ve rüzgarın etkisini artırması halinde tüm bu belgelerin yok olacağı uyarısında bulundu. ‘YAĞMUR YAĞSA TÜM BELGELER YOK OLACAK’ Meşe, resmi belgeleri korumak için Adana’dan kilolarca muşamba getirdiğini ancak yine de bunların yeterli olmadığını ifade etti. Enkazın korunması ve dosyaların tasnif edilmesi için yardım çağrısında bulunan Meşe, “Yağmur yağarsa tüm belgeler yok olur. Resmi personel atanmadığı ve avukatlar gelmediği için ben de gönüllü arıyorum. Şimdi sıradayız. son nokta. Yağmur yağmadan önce onu kaldırmak zorunda kalacağız. Aksi takdirde buradaki belgeler muhtemelen kaybolacaktır.” dedi. ‘YALNIZ DEĞİLİM, MUHTEŞEM’
21 gündür bir kısır döngünün yaşandığını vurgulayan Meşe, “Bugün yağmur yağacak, enkazı örtmek istiyorum. Ancak enkazın temizlenmesi gerekiyor. Rüzgar da şiddetli ve belgelerin birçoğu uçuyor. Yol boyunca dağılmış evrakları görüyorsun, brandaları getirdim ama tek başıma nasıl sereceğimi bilmiyorum. Fiziksel olarak döşemem imkansız. Yalnızım, berbat durumdayım. Yağmur yağınca Bütün bu bekleyişler anlamsızlaşacak, hepsi yok olacak.Herkes bana diyor ki, “Yenildin. Kabul etmeli miyim bilmiyorum ama etmeyeceğim. ‘Neden burada değilsin’ diyorum.
