Akşener: “Bana bu iftiracılarla mücadele etme gücü ver.
HABER: BERKAY VAROL – Kamera: FATİH NAZIM EFE
İyi partiGenel Başkan Meral Akşener, Isparta nda vatandaşlara sesleniyor. Açık ve kapalı, genç ve yaşlı tüm kadınlar için bu çabayı bir araya getirmeliyiz. Senden istediğim şey, bana güç ver. Bana bu saygısız adamlarla uğraşma gücü ver. Bana bu iftiracılarla uğraşma gücü ver. Kadınların, gençlerin oylarını istiyorum. Oylarınızı istiyorum. Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e istiyorum” dedi.
Meral Akşener bugün Isparta şehir merkezinde vatandaşlara seslendi. Aksener dedi ki:
“BİZİ KİMLER YÖNETİYORSA SEÇİMLERE DEĞİL SAVAŞA GİDİYORUZ”
“Seçime gidiyoruz. Bu seçim seçmenin, aziz milletimizin bayramıdır. Millet iradesinin şekillendiği, siyasetçilerin vicdanına tartıldığı ve sonunda karar verdiğin bayramdır. , bizi yönetenlere bakarsak güya savaşa gidiyoruz seçime değil gidiyoruz.Kardeşlerimiz yolda hangi işareti yaparsa yapsın ben bu yolda eğildim çünkü bu ülkenin her ferdi biriciktir Bu ülkenin evladı kime oy verirse versin.Fakat çok uzun süre üzerimize yün yumağı attılar, bulaştık.Sizin derdinizi dile getirmeden yıllar geçti.Konuşmalara şahit olan benim yaşımdaki insanlar. rahmetli Süleyman Demirel’in, merhum Özal’ın, merhum Başbuğ’un bu meydanlarda olduğunu bilirler, herkesi saygıyla selamlar, bundan sonra ne yapacaklarını söylerler, bugün pek değil.
“TÜM PSİKİYATRİLERİ, BU DOSTLARI TEDAVİYE DAVET EDİYORUM”
Bugün 14 Mayıs akşamı seçimleri kazandıysak işgalciydik. Çık oradan. Bu ülkenin evlatları nereden işgalci oluyor? kendine gel İçlerinden biri düzgünce karıştırdı; İktidara gelirsek, iradeniz bizi seçerse, erkek erkeğe evlilik, dahası da var, erkek ve hayvanların evliliği yasal olacak. Bunlar çılgınca. Tüm psikiyatristleri, bu dostları tedaviye davet ediyorum. Kendi içlerinde bunlar sanrılar ve gerçekten akıl hastalıklarıdır. 14 Mayıs akşamı sizlerin iradesi ve milletin iradesi bizi seçse şampanyalarla bayram eder, onlar kazanırsa pak alınları secde ederdi. Benim yaşımdaki insanlar bilir; Hz. Adem kıssasının özelliği haramdan uzak durmak, kul hakkından uzak durmaktır. Harama uzandığın zaman cennetten kovulursun aptal. Sen ve sen bu küçük çocuklara yalan söylediniz. Bu çocukların geleceğini çaldınız. Tarımla uğraşan insanımızın emeğini çaldınız.
“ISPARTA VE ISPARTALI’YA VERMEK YERİNE KANADA, SIRBİSTAN VE AMERİKAN ÇİFTÇİLERİNİ ZENGİNLEŞTİRDİNİZ”
Isparta’ya, Isparta’ya vermek yerine Kanadalı çiftçileri, Sırpları, Amerikalı çiftçileri zengin ettiniz. Para kazanmak yerine mazot ve ilaçla Spartalı’nın gülünü, elmasını yok ettiniz. Bedel vermediniz, sonra helal alınla, temiz alınla başınızı seccadeye koyacağım diyorsunuz. Ben 7 yaşından beri günde beş vakit namaz kılan bir hacı hanımım. Alkol hayatımda ağzıma hiç dokunmadı. Bu aynı zamanda bir iftiradır. Peygamber efendimize sordular; ‘Bir Müslüman bunu yapabilir mi?’ ‘O yapabilir’ dedi. ‘Bunu yapar mı? ‘O yapabilir.’ “Yalan mı söylüyor?” Üç kere; ‘Söyleyemem, söyleyemem, hayır’ dedi. Sen bir yalancının dibisin, bize karşı çıkıp takva gösteriyorsun. Ya dindarlığım Spartalı kardeşlerime fayda sağlayacaksa? Haramdan uzak durursam, kul hakkından uzak durursam. Beş kere yaptığını gösterse, ondan sonra küçük çocukların emeğine çöker, tarımı mahveder ve yandaşlarını korursa; 92 puan alamadığınız, 52 puanla 64 puanla ayı veya amca atadığınız bir dünya helal bir dünya değildir, helal bir yönetim anlayışı değildir. Kul hakkının tabanına ulaşmış demektir.
“YÜZÜKLE BAŞLADIYSANIZ, SİYASİ HAYATINIZ GEMİLERLE YAŞADIYSA, MANHATTAN’DA BİNA YAPARSANIZ YASASIZDIR”
Çemberle başladığınız siyasi hayatınız gemilerle devam ettiyse, Manhattan’da binalar yaptıysanız haramdır kardeşim. Ama onlara bakmayacağız. 14 Mayıs akşamı sizlerin helal oylarıyla inşallah İYİ Parti birinci parti, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanımız olur. Bunu hep birlikte başaracağız.
3 yıldır iş seyahati yapıyorum. Ben bu dükkânlarda parti yemedim, kendi partimi övmedim, 3 yıl propaganda yapmadım. Ben sadece seni dinledim, endişelerini. Arkadaşlarımız o sıkıntılara çözüm buldular. Projeler ürettik ve kamuoyu ile paylaştık. Muhtereme, ‘Bunlar miri mal, kullan’ dedik. Pandemi döneminde bir kısmını kullandılar ama yüzde 100’üne dokunmadılar. Esnafın müşterisi velinimettir. İki grup ekonominin bel kemiğidir. Biri tarım, diğeri esnaflık. Hem istihdam yaratıyor hem de ürettiğini satıyor. Sanayicinin ürettiğini esnaf satmayacaksa kim satacak? İki omurga, yürürken ikisinin de yere yapışık olduğunu gördüm.
“AYNA GİBİ KENDİLERİNİ GÖRÜP BİZ DERLER”
Bütün bunlarla Sinan Ateş cinayetini unutturmak istiyorlar. Dertleriniz hakkında konuşmayı unutturmak istiyorlar. Diyarbakır’ın göbeğinde Van’da bana ‘faili meçhul’ diyorlar. Sonra Isparta’ya geldiklerinde ‘PKK’lılar’ diyorlar. İkisi birbirine zıttır. ya meçhulsün ya da PKK’lısın. Ben de değilim. Ayna gibidirler, kendilerini görürler ve bize anlatırlar. Recep Bey’in sağ elinde Hizbullah var. Hizbullah kimdir? Bir terör örgütü. Hizbullah kimdir? Gaffar Okkan’ın katilleri ve Gonca Kuriş’in katilleriyle bir terör örgütü. Sol elinde PKK var. Orada kim var? Bir mum var. Orada kim var? Apo var. Apo ile akrabadırlar.
Recep Bey, ‘Ailesi görüşüyor, yeni Mehmetimiz gitti’ diyor. Apo’nun kardeşi, ‘Bizim Mehmet’ Cumhurbaşkanı’nın ağzından. Ancak tüm bunlar olurken bir de; soyuluyorsun İki; analiz süreçleri, Oslo süreçleri, Habur rezaletleri. Ellerini yıkarlar. Bütün milliyetçiliği ayakları altına almış ağabey bir anda milliyetçi oluyor. Hadi, gülme. Bunların her biri ayni olarak hesap edilecektir.
“TACUT ETTİK, TECAVÜZE UĞRADIK, ÖLDÜRDÜK AMA İDDİA ETTİK”
O kadar güçlüsün Recep Bey. Ankara’nın göbeğinde genç bir akademisyen katledildi. Herşey temiz. Azmettiren belli, vuran belli, katil belli, gönderen belli. Sen çok güçlüsün, ne yaptın? Sen hiç bir şey yapmadın. Bu ülkenin bütün kadınları bu dönemde yaşadıkları acıları başka hiçbir dönemde yaşamadılar. Biz kadınlar ‘sürtük’ olduk. Biz kadınlar, ‘sırtında sopa, karnında sıpa eksik olmaması gereken varlıklar’ olarak tanımlandık. Kız mı bayan mı belli değil” dedi. İstismara uğradık, tecavüze uğradık, öldürüldük ama yine de suçlu bizdik.
Ben dört kardeşin en küçüğüyüm. Benim gibiler bilir – Ben köyde doğdum, küçük şehirde büyüdüm – evlendikten sonra babanı, kardeşini, kocanı, sonra oğlun varsa oğlunu mahcup etmemek için; Arkadaşlarının ve akrabalarının yüzüne dokunmamak üzerine bir hayat yaşıyorsun. Recep Bey döneminde bir kadının görebileceği en ağır hakaret ve iftiralara maruz kaldım. Recep Bey’in hükümdarlığında kocamı aldatan bir kadının imasına rastladım. Benim için ölümle eşdeğerdi. Mahkemeye gittim beraat ettiler. Sonra biri çıkıp ‘Kına olur’ dedi. Biri çıkıp ‘Fosforlu Meral’ dedi. Biri, ‘Torunu gayri meşru’ dedi. Biri çıkıp bu son dedi… Tavrım söylememe izin vermiyor.
“KEMAL’E BİR OY, MERAL’E BİR OY İSTİYORUM”
Ben bunlara güvenirsem, sana muhatap olursam Allah’ım sana şahittir. Bugün evime dönsem Recep Bey’in önünde Türkiye’nin en şerefli hanımı olurdum ama siz çekersiniz. Senin için çabalıyorum ve bunu yapmaya devam edeceğim. Ancak Emine Bulut için, Özgecan için, başı açık, örtülü, genci, yaşlısı tüm kadınlar için biz hanımlar hep birlikte bu çabayı göstermeliyiz. Senden istediğim; bana güç ver Bana bu saygısız adamlarla başa çıkma gücü ver. Bana bu iftiracılarla uğraşma gücü ver. Kadınların oyu istiyorum, gençlerin oyu istiyorum. Kemal’e bir oy Meral’e bir oy istiyorum.
“IPARTA’NIN GÜLÜ, LAVANTA, ELMA VE KİRAZINI ULUSAL TARIM POLİTİKASINA DAHİL OLACAĞIZ”
Isparta’da iktidara gelir gelmez ne yapacağız? Isparta şu anda sahipsiz durumda. Eğirdir Gölü önceliğimizdir. Yok olmasına izin vermeyeceğiz. Kapalı devre sulama sistemini getireceğiz. 12 yıldır sözü verilen Antalya-Isparta arasındaki dere boğaz yolu, Konya-Isparta yolu, Burdur dostluk duble yolu yapılmadı. Yapacağız, bu bizim ilk işimiz. Isparta’yı kalkınmada öncelikli il haline getireceğiz. Tarımı ve sanayiyi güçlendireceğiz. Çiftçinin ve köylünün yeniden kalkınmasını sağlayacağız. Isparta’nın gülünü, lavantasını, elmasını, kirazını milli tarım politikasına dahil edeceğiz. Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi kuracağız. Süleyman Demirel Havalimanı’nı kargo havalimanı yapacağız, tarım işlerinin ihracatını kolaylaştıracağız. 17 bin belde bir gecede köy oldu, onları yeniden belediye yapacağız. Süleyman Demirel Üniversitesi ve İSUBU üniversiteleri ile ilçelerdeki meslek yüksek okullarını güçlendireceğiz. Gençlerin işsizlik sorununu çözeceğiz. Isparta’da 25 bin kayıtlı işsiz var. Onları hemen çözeceğiz. Astsubaylara kadro hakkı vereceğiz. Sinan Ateş ve Gaffar Okkan’ın katillerini elbette asla affetmeyeceğiz.
“İktidara gelir gelmez ayda 100 bin öğretmen atayacağız. KÖY OKULLARINI YENİDEN AÇACAĞIZ”
Herkese küsmüşler, Türkiye’yi Suriyelilerle doldurmuşlar. İki yıl içinde tüm Suriyeliler gitmiş olacak. İktidara gelir gelmez ayda 100 bin öğretmen atayacağız. Köy okullarını yeniden açacağız. O köy okullarına öğretmen, köy okullarına veteriner, köy okullarına ziraat mühendisi atayacağız ve iş bulacaklar. Öte yandan köye yerleşip 5 yıl tarımla uğraşmak isteyen gençlerin SSK veya BAĞ-KUR primlerini biz ödeyeceğiz. Köylerde yaşayanların yaş ortalaması 50 olduğu için gençleştireceğiz. Çok uzun süre İçişleri Bakanlığı yapmadım ama 8 ay içerisinde uyuşturucu kullanımı ve satışı o kadar azaldı ki. Artık okulların önünde satılıyor ve son derece ucuz. Ben o kadar iş yapmam ama uyuşturucu konusunda o eli varsa buradan kırarım Allah’ım şahit kırarım.”